Modern hayatın bir getirisi olan teknoloji her ne kadar hayatımızı kolaylaştırıyor gibi görünse de yaşam her geçen gün daha da rekabetçi olmakta ve üzerimizdeki gerginliği artırmaktadır.
Sinir sistemini olumsuz etkileyen korku, endişe ve kaygı durumları günümüz insanının en çok karşılaştığı durumlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum insanların davranışlarına yansımaktadır. Her geçen gün insanlarda artan depresyon, stres, öfke gibi durumların arkasında bireylerin iç dünyalarında yaşadıkları durumlar vardır.
Nefes teknikleri burada devreye girer. Aslında içgüdüsel olarak her gün farkında olmadan aldığımız nefes, tüm yaşamımızı değiştirebilecek güce sahiptir. İçgüdüsel olarak alınan nefesten bilinçli olarak alınan nefes moduna geçince tūm yaşam değişir. Her gün pratik uygulamalarla yaşamımıza bu teknikleri sokabilir ve nefesimizi kontrol altına alabiliriz.
Her ay gerçekleşen Farkındalık Festivallerine katılarak bu teknikleri uygulayabilirsiniz. Kontrol altına alınan nefes, kontrol altına alınan zihin demektir. Kontrollü zihin eylemlerimize yansır. Bu zincirleme ilerleme ile yaşamınızı dönüştürebilirsiniz. Böylece yaşamınızın nasıl ve ne şekilde devam edeceğine siz karar verirsiniz. Denizde ilerleyen bir teknenin ya kaptanı olursunuz ya da tekneyi dalgaların akışına bırakırsınız. Seçimlerden ibaret olan bu geçici ve kısa yaşamınızda dümeni ele almaya ve değişimi yaşamaya karar vermek sizin elinizde.
Nefesle başlar yaşam denir, nefesle başlar değişim aslında.